Mezara Çiçek Koyma « Adetler ve İnanışlar
Cenaze merasimlerine çiçeklerden yapılmış bir çelenk
göndermek, mezarı çiçeklerle donatmak, sonradan yapılan mezar
ziyaretlerinde mezara çiçek bırakmak, hemen hemen her kültürde
gelenek haline gelmiştir. Bir kaç gün içinde kuruyup gidecek bu
çiçeklerin bırakana da bırakılana da bir faydası yoktur ama gelenek
çok eski çağlara kadar uzanmaktadır.
Bu konuda eski mezarlarda yapılan çalışmalarda çiçek kalıntılarına
rastlamak şüphesiz mümkün değildi. Çiçekler çok dayanıksız
olduklarından ve kuruyup gittiklerinde arkalarında iz
bırakmadıklarından, araştırmacılar çalışmalarını çiçeğin kendisinden
çok daha dayanıklı olan polen kalıntılarına yönelttiler.
İlk olarak Mısır Firavunu Tutamkamon'un milattan önce 1346'da
öldüğünde mezarının çiçekten taçlarla kaplandığı saptandı. Kuzey
Avrupa'da ise milattan önce 2000'li yıllara kadar uzanan bir çok
mezarda çiçek izlerine rastlandı.
O tarihlerde mezarlara konulan çiçeklerin güzellikleri ve hoş
kokuları nedeniyle iyi ruhları çekme, kötü ruhları kovma gibi bir
güce sahip olduklarına inanılıyordu.
Sonradan mezarları bitki ve çiçeklerle donatmanın asıl amacı cesedin
çürümesinin yaratacağı kötü kokuları önleme oldu. Seyahatlerinizde
uzaktan nerede bir servi ağacı topluluğu görürseniz yaklaştığınızda
fark edersiniz ki orası mezarlıktır. Mezarlıklara servi ağacı dikmek
de aynı amaç içindir.
Servi ağacı uzun boyu, sık dalları ve kışın dökülmeyen yapraklan ile
bir bölgeyi rüzgardan korumak için en ideal ağaçtır. Ömrü çok
uzundur, hemen hemen hiç çürümez ama en önemlisi odununun damıtma
yoluyla lavantacılıkta da kullanılan hoş kokusudur. Bu nedenlerle
servi ağacı mezarlıkların adeta bir simgesi haline gelmiştir.
Cenaze merasimlerinde ve mezar ziyaretlerinde, bizde pek yaygın
olmasa da kadın ve erkeklerin niçin siyah elbise (ve aksesuar)
giyindiklerini merak ettiniz mi hiç ? Bu da atalarımızın hayalet
korkusundan kalma bir gelenek.
Binlerce yıl önce cenaze töreninde bulunanlar, gömülecek ölünün
hayaletinin orada bulunanlardan birinin bedenine girmek isteyeceğine
inanıyorlardı. Bundan sakınmak, hayaletten saklanmak için
vücutlarını siyaha boyuyorlardı. Daha sonraları zaman içinde bu adet
siyah giysi olarak devam etti ve günümüze kadar geldi.