Kara Kedi Geçmesi « Adetler ve İnanışlar
Dünya tarihinde kedilerden başka, önce
tanrılaştırılan, sonra şeytanla özdeşleştirilip soykırımına uğrayan,
sonra da tekrar evin baş köşesine yerleştirilen hiçbir canlı türü
yoktur.
Bir insanın önünden siyah renkli bir kedi geçmesinin uğursuzluk
getireceğine ilişkin inancın kaynağının milattan önce 3000'li
yıllara, eski Mısırlılara dayandığı biliniyor. O devirde kediler
kutsal bir canlı olarak görülüyordu. Hatta siyah dişi kedilerin
tanrıça olarak kabul edildikleri kazı çalışmaları sonucu çıkan duvar
kabartmalarından anlaşılmaktadır.
O devirde Mısır'da kedileri hastalık ve ölümden korumak için
kanunlar bile yapılmıştı. Evin kedisinin ölmesi aile için bir
felaketti. Aile fakir veya zengin olsun fark etmez, kedi mumyalanır,
çok güzel kumaşlara sarılır, hatta mezarında yanına kıymetli taş ve
madenler bırakılırdı.
Kedilerin Mısırlıları bu kadar etkilemesinin sebebinin çok yüksek
yerden düştükleri zaman bile yara almadan kurtulmaları olduğu
sanılıyor. Kedinin dokuz canlı olduğu inancı o zamanlarda
gelişmiştir.
Medeniyetler geliştikçe insanlarda kedi sevgisi de arttı,
Hindistan'da, Çin'de kediler insana en yakın hayvan oldular. O
devirlerde, bugünkü inanışın aksine kedinin birisinin önünden
geçmesi o kişi için şans demekti.
Kedilerden, özellikle siyah kedilerden nefret, Hıristiyanlığın
kendinden önceki kültürleri ve onların sembol kabul ettiği şeyleri
yok etme güdüsü ile ortaçağda, İngiltere'de başladı. Bağımsız,
bildiğini yapan, "inatçı" ve "sinsi" karakteri, sayılarının da
şehirlerde aşırı artması ile birleşince, kediler gözden düştü.
O yıllarda evinde kedi besleyenler yalnız yaşayan fakir ve yaşlı
kadınlardı. Yine o yıllar büyücü ve cadı inancının tüm Avrupa'da
histeriye dönüştüğü yıllardı. Siyah kedi besleyen bu kadınların kara
büyü yaptıklarına dair kampanyalar başlatıldı. Siyah kedilerin
geceleri şeytana dönüştükleri konusunda korku dolu halk hikayeleri
üretildi.
Cadı konusu bir paranoyaya dönüşünce birçok zavallı kadın kedisi ile
birlikte yakıldı. Fransa'da kral 13. Louis bu uygulamayı yasaklayana
kadar her ay binlerce kedi yakıldı. Sonra da kedilerin popülaritesi
tekrar yükselerek arttı. Boşuna dememişler kediler dokuz canlıdır
diye.