Kediler, Balık ve Süt « Hayvanlar Dünyası
Suyu, suya girmeyi, yıkanmayı
sevmeyen kedilerin balığı niçin sevdiklerine gelmeden önce kediler
sudan gerçekten mi nefret eder ona bir bakalım. Kedilerin sudan
nefret ettikleri inancı doğru değildir. Mısır'da
evcilleştirilmelerinden önce yaşadıkları ortam su kenarları idi.
Su, kedinin tüylerini ıslatır ve bu da kedinin soğuğa karşı olan
direncini azaltır. Eğer bulunduğu yerin hava şartlarına göre bu kedi
için önemli ise ıslanmaktan kaçınır. Sıcak iklimlerde yaşayan aslan,
kaplan, jaguar gibi akrabaları sudan kaçınmazlar. Kaplan ve
jaguarlar sudaki bir avı veya düşmanı yakalamak için hiç düşünmeden
suya atlayabilirler. Soğuk bölgelerde yaşayan kar leoparı gibi
akrabaları da gerekirse suya girerler ama derin yerlere yaklaşmazlar.
Kedilerin sudan uzak durmalarının diğer nedenleri, zaten temiz bir
hayvan olmaları, biraz kaprisli biraz da tembel olmaları ve suya
girmenin menfaatleri açısından bir anlam ve amaç taşımamasıdır. Bir
taraflarına su değdiğinde bütün vücutlarını yalayarak temizlemek
zorunda kalmaları da cabası. Aslında kediler de diğer bir çok hayvan
gibi suda gayet iyi yüzebilirler. Van ve Ankara kedileri diğer
cinslere göre suyu daha çok severler.
Köpekler böyle değillerdir. Sahibi denize bir sopa veya küçük bir
top attığında onu alıp geri getirmek için hiç düşünmeden, mutlu bir
şekilde suya atlarlar. Karaya çıktıklarında silkelenerek
etraftakilere de duş yaptırırlar. Ne var ki su, köpeklere kedilerden
daha fazla zararlıdır. Köpek derisinde ter bezleri yoktur, sadece
bol miktarda yağ bezi vardır.
Köpekler insanlarda olduğu gibi ısı düzenlemesi için terlemezler,
ısı ayarını solunum sistemleri ile yaparlar. Çok yıkanırlarsa deri
kurur ve çatlar. Belki bu nedenle köpekler suya girdikten sonra
tozlu topraklı yerlere gidip yatarlar.
Ev kedisinin balık sevmesinin yanında kuşlara ve farelere de olan
düşkünlüğünün nedeni evcilleştirilmeden önce Nil vadisinde balık,
kurbağa, küçük kuşlar ve fareleri avlayarak yaşamış olmasıdır. Zaten
eski Mısırlılarda kedileri evcilleştirme düşüncesini yaratan da bu
fare yakalamadaki ustalıkları olmuştur.
Günümüzde bile kedinin kuzey Hindistan ve güneydoğu Asya'da yaşayan
türleri ırmakların kenarlarında dolaşarak balık avlarlar. Patileri
ile balıkları sudan dışarı atar, bu arada gerekirse tamamen suya da
girerler. Ev kedileri, özellikle yavru olanları havuz veya
akvaryumlardaki balıklara karşı aynı eğilimi gösterirler, bu amaçla
ıslanmaktan da pek kaçınmazlar.
Yunanlı tarihçi Siculus eski Mısır'ı anlatırken kedi bakıcılarının
onları ekmek ve sütle beslediklerinden, Nil nehrinden getirdikleri
balıkları çiğ olarak yedirdiklerinden bahseder. Günümüz kedilerinin
balık merakının vahşi atalarından gelen genlerden, süt zevkinin ise
Mısırlı bakıcıların yarattığı beslenme alışkanlığından kaynaklandığı
anlaşılıyor.