Ağaç Çatalla Su Bulmak « Genel
Yer kabuğu yalnızca birkaç kilometre delinebildiği
için altımızda nelerin olduğu örnekler alınarak açıklanamıyor. 70
kilometreye ulaşan yer kabuğundan sonra 2.900 kilometre kalınlığında
katı bir tabaka, daha sonra da 2.300 kilometre kalınlığında ergimiş
çekirdek tabakası olduğu biliniyor.
İnsanoğlu gözünü hep gökyüzüne diktiğinden yer altındaki faaliyetler
ve bunların kendi yaşamına etkileri hakkında biraz ilgisiz. Arada
sırada bir yanardağ lav püskürtünce aşağıda da bir takım şeylerin
olduğunun farkına varıyor. Aslında ayaklarımızın altında sıvıları,
gazlan, radyoaktiviteleri, manyetik kuvvetleri; eriyen, kırılan,
dalgalanan tabakaları ile esrarengiz bir dünya gizlidir.
Jeologların yüksek teknoloji ürünü aletleriyle bile saptayamadıkları
yer altındaki bazı oluşumları insanların hissedebildikleri, yerin
derinliklerinden gelen ışınların pek çok hastalığın sebebi
olabileceği konulan artık ciddi olarak tartışılmaktadır.
Yerin altı ile fizik ötesi bir ilişki kurabildiklerini iddia
edenlerin başında su arayıcıları gelir. Su arayıcılarının en çok
kullandıkları 'Y' harfi şeklindeki ağaç çubuklardır. 'Y'nin iki
ucunu ellerinde tutup, bacağını da ileriye uzatıp kollarını gererler.
Su kaynağına yaklaştıkça ağaç çatal titremeye ve aşağıya, suyun
bulunduğu yere doğru dönmeye başlar. Bu işte tercih edilen ağaçlar
fındık, karaağaç ve meşedir.
Çin'de milattan önce 2200 yıllarından beri kullanılan bu tekniği
uygulayan su arayıcılarına göre, iki su damarının kesiştikleri
yerden çok güçlü bir ışın yayılmaktadır. Bu ışın evlerin
duvarlarından bile geçebilmekte, insanlar mikrodalga seviyesindeki
bu ışınları hissedebilmektedirler. Ancak özel bir duyarlılığa sahip
insanların algılayabileceği söz konusu ışınların var olup
olmadıklarını ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini kanıtlamak
üzere Münih Üniversitesi bir çalışma başlatmıştır.
Çalışmalar kapsamında yapılan deneylerde su arayıcı kişilerin yüzde
95 isabetle suyun yerini tespit edebildikleri görülmüştür. La Roche
firması adına su arayan ünlü Peter Treadwell, Avustralya'dan
Hindistan'a kadar dünyanın hemen her yerinde aradığını bulmuştur.
Yer altı oluşumlarının insanlara bir şekilde etki ettikleri artık
kabul edilmektedir. Ancak bu işte kullanılan ağaç çatalın yer altı
sularından nasıl etkilendiğinin ve bu işteki rolünün hala bilimsel
bir izahı yoktur.